F King Murat Türkili ile modaya dair

Moda Tasarımına başladığı günden bu yana Beymen ailesinde çalışmış ve bugün Beymen Artistik Direktörü olan aynı zamanda ACADEMIA, Beymen Club ve Beymen Collection için tasarım yapmaya devam eden Murat Türkili, hakkında bilinmeyenleri F King ile paylaştı. 

Murat Bey, ilk olarak bilmeyenler için ACADEMIA markasının çıkışından biraz bahsetmek istiyorum. Nasıl çıktı marka, nasıl kuruldu? 

ACADEMIA adı ilk kez Beymen tarafından 1992 yılında yeni yetenekleri keşfederek, onları Türk modasına kazandırmayı amaçlayan yarışma ile ortaya çıktı. Şu ana kadar Türk moda dünyasında  kendine önemli bir yer edinen bir çok ünlü tasarımcının yolu geçmişte ACADEMIA’dan geçti. Bu kuvvetli isim 2010 yılında aktif hayatı olan, zamansız, özgün ve güçlü kadınlar için ilk kez tasarlanan koleksiyonun da adı oldu. O dönemde bu yeni koleksiyona ACADEMIA isminin verilmesinin en önemli sebebi, geçmişte  kendine çok önemli bir yer edinen; modanın hiç bir zaman kafa karışıklığı yaratmadığı ve tasarımı hayatının merkezinde tutan çoğu insan için büyük önemi olan bir isim olarak tam da istenilen çağırışımı yapmış  olmasıydı.

Zamansız, özgün ve güçlü kadınlar için tasarlanan ACADEMIA’nın ilk koleksiyonu aradığı tarzda kıyafetleri bulmakta zorlanan kadınlar için yaratıldı. İstediği gibi düz basic bir beyaz tişört veya siyah sade bir kazak bulmakta zorlananlara atfedilen koleksiyon zaman içinde yeni koleksiyonları mağazalarda sunulduğu anda bir çok tutkunu ile buluşan bir marka haline geldi. ACADEMIA, 2015 Sonbahar/Kış  sezonu itibariyle her sezon gardırobuna ACADEMIA parçaları ekleyen sadık müşterilerine erkekleri de katarak onlar için de koleksiyonlar tasarlamaya başladı.

Daha genç ve dinamik bir marka ACADEMIA, markanın DNA’sını yaratırken daha çok gençler miydi hedef? Yoksa genel tüketiciyi daha genç kılmak mıydı?

Markayı kurarken hiçbir zaman yaş kaygımız olmadı. Sadece doğru ürünün doğru kitle ile buluşmasını istedik. Markanın temsil ettiği en önemli değerler; güçlü tasarım, farklı, korkusuz ama erişilebilir olmasının yanı sıra; modern ve günün parçası olmayı severken  bir o kadar da  kalabalığın arasından duruşu ve seçimleriyle sıyrılabilen  bir tasarım anlayışına sahip olmasıydı. Modayı reddetmeyen ama kendi karakteri olan bir marka yaratmak istedik.

F King Magazine olarak sizin tarzınız, yarattıklarınız ilgimizi fazlasıyla çekiyor. Murat Bey’in bir günü nasıl geçer?

Haftalık ve aylık set edilmiş çok yoğun bir programımız var. Ekip çalışması gerektiren süreçlerimiz olduğu için saatlere yayılmış programın aksatmadan ilerlemesi lazım. Farklı departmanlardaki görevlerimden dolayı hafta içi her gün sabah kahvesi, sonrası ve beraberinde devam eden yoğun toplantılar ve çalışmalarla geçiyor günüm. Öğle yemeği için ayırdığım yarım saat içerisinde saatimi aksatmadan yemek yemeye özen gösteririm. Akşam eve gittiğimde ilk önce kendimi yatağa atıp biraz dinlenirim, daha sonrasında güzel ve hafif bir yemek sonrası kedilerim Tom ve Ford ile beraber güzel bir film izler ya da arkadaşlarımla sohbeti bol bir akşam yemeği ile günümü tamamlarım. Erken uyurum. Saat 23:00 en geç yattığım saattir.Hafta sonu arkadaşlarımla yaptığım güzel sabah kahvaltısı sonrası, spor yaparak haftaya hazırlanırım ve tüm günüm sporla geçer.

Hayatı iş olanlardan mısınız yoksa ofisten çıktığınızda beyninizi işe kapatabilenlerden mi? Bir tasarımcı için gözlemlemeyi ve algınızı kapatmak zor olsa gerek.

İlk başlarda hayatım sadece işti. Sadece çalışır ve iş konuşurdum. Son zamanlarda kendime daha çok zaman ayırmaya ve paylaşmaya başladım. İşi yaratıcılık olan bir kişinin geçirdiği her dakika ve gördüğü her şey daha doğrusu yaşadıklarının yarattıklarına çok büyük katkısı var, bu nedenle beyniniz sürekli kaydediyor, bu kaçınılmaz. Mühim olan bu durumu doğru yönetebilmek. Bir nevi anında editing yapmak gibi kaydı doğru yapmak lazım. Bu da zamanla öğrenilen ve kazanılan bir yetenek ve davranış biçimi.

Tasarımlarınızı yaratırken neleri ön planda tutuyorsunuz? Giyilmesi kolay şeyler mi tasarlamak yoksa aşırı farklı bir çizgiyi mi tercih edersiniz?

Tasarım kendi içerisinde bir neden sonuç ilişkisi barındıran bir problem çözümü. Hangi amaç için tasarladığınızla doğru orantılı bir sonucu olmalı. Ben bir kurum ve marka için tasarım yapıyorum, sonucunda bir ticaret var. Bu nedenle akıllı ve satılabilir ürünler yapmakla sorumluyum. Kendimi doyurduğum başka çalışmalarım oluyor; ancak profesyonel olarak yarattığım mekanlar ya da ürünlerin hedefi çok belirgin, içerisindeki zekanın; yaratıcı, fark getiren ve ticari olma koşullarını unutmadan hareket etmem gerekiyor.

Yeni nesil tasarımcılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Demna, Gosha vs. tarzını en beğendiğiniz hangisi ya da marka var mı? Mesela Balenciaga gibi bir moda markasına Demna’nın getirdiği farklılığı beğeniyor musunuz yoksa klasik tarzdan mı yanasınız? 

Kişisel olarak herhangi bir tarza ya da trende bağımlılığım hiç olmadı. Daha önce de söylediğim gibi içinde akıl barındıran her şey beğenimi kazanır. Her tasarımcının ya da var olan tasarımın kendine göre bir stili ve bu stili kabul edenleri var. Bu nedenle bu güzel, bu çirkin demek bana doğru gelmiyor. Kendini ifade edebilmek ve bir vurgu yapmak,  bunu popüler kültür içerisinde kabul ettirebilmek çok kolay değil. Bu nedenle Gemma ve Gosha bunu başarmış ve basic sokak kültürünü kendi değer yargılarıyla doğru zamanda ortaya koymayı ve başarıya ulaşmayı sağladılar. Balenciaga yaratmış olduğu ve günümüze taşıdığı algısını ve marka DNA’sını kendi vizyonuyla yeniden yorumlarken bence başarılı olmuştur. Zaten  Balenciaga markası da kurulduğu günden bugüne her zaman yaratıcı ve moda klişelerini zorlamış bir markadır.

Vazgeçemediğiniz aksesuarınız var mı?

Evet var. Kolyem ve yüzüklerim. Kolyem üzerinde bana uğur getirdiğine inandığım çok özel charmların olduğu bir kolye.  Pek tabii ki nazar boncuğu. O olmadan kendimi eksik ve yalnız hissederim.

Dijital ile aranız nasıl? Her gün baktığınız bir app var mı?

Dijital yaşam, reddedemeyeceğimiz yaşadığımız çağın bir gerçeği. Kişiyi güncel yapan en önemli teknoloji diyebilirim. Instagram ve Twitter.

Dijitale tamamen ayak uydurabildiniz mi mesala hala eski usül çizim yapıyor musunuz? Yoksa her şey bilgisayarda mı ilerliyor?

Dijital yeri doldurulamaz bir kolaylık. Arada bir eski usul çizim yapmak bir keyif. Güzel bir Türk kahvesi keyfi gibi,  yoksa her gün tadında bir Americano.

Gezmekten en keyif aldığınız şehir?

Londra. Paris en sevdiğim şehir olmasına rağmen, Londra keşfetmek ve gezmek için en çok sürprizi barındıran yer benim için.

Yurtdışında alışveriş noktalarınız neresi? Kesinlikle uğrarım dediğiniz yerler?

Londra’da Dover Street Market. Paris’te Les Bon Marche, Citadium, Colette, Kiliwatch. Newyork’ta Barneys, Urbanoutfitters, Opening Ceremony. Los Angeles’ta Fred Segål, Maxield.

Bu sezon ki tasarımlarınıza etki eden bir yer, mekan vs oldu mu?

Şu an 2018 İlkbahar/Yaz koleksiyonlarını çalışıyoruz. Santa Fe, Afrika ve Marakeş.

İstanbul’da yaşamayı seviyor musunuz?

İstanbul’da yaşamayı seviyorum hem de çok. Burada her türlü kimliğe bürünebilmek ve o kimliği yaşamak çok mümkün. Keyfi ve kederi bol bir şehir. İlham olabilen birçok karakteri var. İnanılmaz bir heritage. Keşfetmeye çalıştığınız gizemli bir arkadaşınız gibi.

En rahat ettiğiniz, gitmekten keyif aldığınız mekanlar var mı? Varsa hangileri?

En rahat ettiğim ve gitmekten keyif aldığım yer kendi evim. Onun dışında her yerde rahatsızlıklarım var.

Türk erkeğinin tarzını nasıl buluyorsunuz?

Öğrenmeye ve deneyimlemeye açık; ancak bir o kadar da tutucu.

Sizce, Türk erkeği alışverişe fazla vakit ayırıyor mu? Mağazada zaman geçiriyorlar mı?

Erkekler son dönemlerde kendini tanımaya ve farklı deneyimler yaşamaya başladı. Alışverişe daha çok vakit ayıran, sporunu yapan ve vücuduna özen gösteren, alışverişe ve kendilerine vakit ayırdıkları bir dönemdeyiz. Estetik ve bakım merkezlerindeki yüzdelere baktığınızda erkeklerin oranınını arttığını, alışveriş merkezlerinde de erkeklere ayrılan metrekarelerin arttığını görüyoruz.

Peki gelecekte erkekleri neler bekliyor? Gelecek sezonda neler var?

Son birkaç sezondur devam eden 90’lar etkisi ile sportif görüntüler, kullanım süresi ve amacı değişmiş zamansız ürünler ile birleşiyor. Formal giyimi yeniden yorumlayan metal düğmeli jersey blazerlar, sweatshirt ve jogging pantolonlar ile hibrid görüntü yaratırken, sarkastik grafikler ve patchwork görüntülerle zenginleşiyor.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s