Geçen yıl Londra’da görücüye çıkan yeni Rolls-Royce Phantom Türkiye’de ilk kez sergilendi. Fiyatı 1 milyon 406 bin Euro (6 milyon 545 bin lira) olan aracın Türkiye ön siparişleri ise 2019’a kadar dolmuş durumda.

Phantom serisinin sekizinci modeli olan yeni otomobilin tanıtım toplantısında konuşan Rolls-Royce Motor Cars Avrupa Kurumsal İletişim Müdürü Frank Tiemann, “Tamamen yeni ve çağdaş bir tasarımla yorumlanan bu modelde ‘The Gallery” olarak adlandırılan bir kişiselleştirme özelliği mevcut. Bu konseptle 100 yıl sonra ilk kez bir aracın ön paneli yeniden yorumlanıyor. Tiemann, “Bir Phantom için şu anda sipariş verdiliğini düşünürsek araç 6 ay sonra sizin oluyor. Türkiye’den de aldığımız siparişler var” diye konuştu.

Rolls-Royce Motor Cars Mühendislik Departmanı Genel Müdürü Andrew Monachan ise aracın özelliklerinden söz etti. Yeni model için markanın mimari ve kökensel değerlerinden de hiçbir zaman kopmadıklarını belirten Monachan, “Araçla beraber ilk çalışmaya başladığımızdan bu yana 6 sene geçti. Dizayn ve tasarım aşaması çok uzun sürdü. Araç daha sağlam, hafif ve sessizdir. Eskisine göre yüzde 30 daha dinamik olan yeni Phantom iyi bir sürüş konforu sağlıyor. Dünyanın en sessiz otomobilini yaratmak için çabaladık. Bunun için otomobilin etrafında 6 mm iki katmanlı cam, 130 kilogram fazla ses yalıtımı, daha iyi ses izolasyonu için beyaz gövde içerisinde en büyük alüminyum eklemler ve yüksek emici materyaller kullanıldı. Bütünüyle yeni 6.75 litrelik ikiz turbo V12 motoru, yeni Phantom’un kalbinin sessizce atmasını ve ayarlanmış güç ve performans seviyesini sağlıyor. Mühendisler ayrıca uydu destekli vitesi, arka tekerlek direksiyonunu ve perde arkasında kalan teknolojinin birçoğunu, zahmetsiz bir deneyim sağlamak için dikkatle uyguladı” diye konuştu.

Türkiye Rolls-Royce Motor Cars Müdürü Hilal Aysal konuşmasında, “Phantom’un ilk lansmanından bu yana 90 yılı aşkın bir süredir bu motorlu araç başarıda en üst noktayı temsil ediyor. Binlerce saatlik çalışma ve beş yıl sonunda ortaya çıkan yeni Phantom’u, bu isimle özdeşleşmiş ünlü sahiplerini göz önüne aldığımda, İstanbul’da ilk defa görmekten dolayı çok mutluyum. Bu model markanın DNA’sını, nostaljisini ve teknolojisini tam anlamıyla belirten bir model.” dedi.