Mutlu İnsan Zihin Ruh Beden Festivali İstanbul Kongre Merkezi’nde!

Sağlıklı yaşam, kişisel gelişim, psikoloji, nörobilim, tıp, tamamlayıcı tıp, yoga, meditasyon gibi zihin, ruh ve beden sağlığı ile ilgili alanlarda Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen otorite ve uzmanları bu festivalde  buluşuyor. Bu sene başlangıç tarihi 8 Mart olan festivalin ana teması “Mutlu Kadın, Mutlu Çocuk, Mutlu Dünya” olarak belirlendi. 8-9-10 Mart tarihleri arasında her yıl olduğu gibi İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

 

Mutlu İnsan Platformunun Kurucusu ve Festival Organizatörü Gülferi Yıldırım ile 8-9-10 Mart’ta gerçekleşecek festival detayları hakkında konuştuk.

 İlk olarak böyle pozitif bir organizasyon platformu yaratmanızdan dolayı tebrik ediyorum. Okul hayatınız ve sonrasından bahsetmek istiyorum. Nasıl başladı nereden aklınıza geldi böyle bir festival düzenlemek?

Hayatımın birçok alanında zorlandığım günlerde bir arkadaşımın tavsiyesiyle birkaç kişisel gelişim eğitimine katıldım. O döneme kadar spiritüel konulara ön yargılarla yaklaşıyordum. Ana meslek elektronik mühendisliği olunca insan hep bir kanıt arar oluyor. Yoga, meditasyonve enerji çalışmalarıyla tanıştıktan sonra bu alanlardaki kitapları okumaya başladım. Sonra fark ettim ki; hayatımda yaşadığım zorlukların üstesinden kolaylıkla gelmeye ve bir yandan da kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissetmeye başlamışım. Böylece yaşamın her anından keyif aldığım bir döneme girdim. Burada en önemli konu ben değişince dünyanın değiştiği olması… Daha sonra hem Türkiye’de, hem de Bali’den, Peru’ya, ABD’den, Güney Afrika’ya, Hindistan’a kadar dünyanın çok farklı noktalarında kişisel gelişim, psikoloji, nörobilim temelli eğitimlerin yanı sıra spirituel çalışmalara katıldım. Beni en çok etkileyen taraf ise MIT, Oxford ve University of Massachusetts gibi dünyanın en saygın üniversitelerinde aldığım eğitimlerde, binlerce yıllık kadim bilgilerin, uygulamaların, bugünün teknolojisi sayesinde insanın biyolojik yapısında ve beyninde yaptığı değişikliklerin bilimsel kanıtlarını görmek oldu. Ardından Psikoloji ve Nörobilim alanında yüksek lisans yapıp bilgimi ve çevremi genişlettim. Halen bu alanda araştırmalara devam ediyorum.

Bundan 5 sene önce de “Mutlu İnsan Zihin, Ruh, Beden Festivali” bu tecrübelerimden yola çıkarak oluştu. Aslında kendi hayatımda yaşadığım dönüşümü baz alaraktüm bu eğitimleri, çalışmaları toplumun çok geniş kitlelerine yaymak amacıyla yola çıktık. Bu alanda çalışan eğitmenleri daha çok kişiyle buluşturup hayatlarına dokunmaya vesile olma isteğiyle bugünlere geldik. 

Birçok değerli akademisyen ve alanında uzman isimlerin yer aldığı ve her sene farklı temalarda gerçekleşen Mutlu İnsan Zihin, Ruh, Beden Festivali’nin ise beşincisi 8-9-10 Mart 2019 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Farkındalık yaratmak ve insanların her konuda algılarını değiştirmek üzere düzenlenen festivalin bu yıl ana temasını ise “Mutlu Kadın, Mutlu Çocuk, Mutlu Dünya” olarak belirledik. Böylece festivalde yetişkinlerin yanı sıra, çocukların bedensel ve duygusal gelişimine yönelik çocuk yogası, çocuklar için mindfulness atölyeleri gibi çalışmaların yapılacağı özel bir aktivite alanı da olacak. 3 gün boyunca 4 ayrı salonda 50’den fazla seminer, panel ve Workshop’larındüzenleneceği festivalde, müzik ve dans gösterileriyle ziyaretçiler bilgi ve neşeyi bir arada bulacak.

 Son yıllarda bu tarz etkinliklere ilgi fazlalaştı diye düşünüyorum. Eskiye göre rağbet acaba hayatlarımızın hızla değişmesi mi sosyal medya vs. den dolayı? Çok fazla nefret yanı sıra çok aşırı ilgi gibi durumları da doğuruyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Günümüz dünyası sıra dışı seviyelerde zihinsel güç gerektiriyor. Özellikle büyük kentlerde yaşam bir hayli zorlu ve stresli. Daha az zamanda daha çok şey yapmak adına adeta koşuyoruz. Bu esnada hem beden hem de ruh sağlığımızı ihmal ediyoruz. Dijitalleşen yaşam bizi biz yapan sosyal bağlara ve derinlikli ilişkilere de maalesef bir yandan zarar veriyor. Her şeyin bol ve kolay ulaşılabilir olduğu yerde aşırı ilgi ortaya çıktığı gibi diğer yandan yüz yüze iletişim kurmak yerine sadece bir tık ile içindeki öfkeyi, nefreti hiç tanımadığın insanlara aktarmak kolay geldiğinden artıyor. Hepsi sonuçta bir anlamda insanı yalnızlaştırıyor ve içsel boşluğa sürüklüyor. Bu konulara olan ilginin artması aslında özünden kopan insanın tekrar özüne bağlanma arayışından kaynaklanıyor.

 

 Dikkatimi çeken bir şey de mottonuzda mutlu kadın, mutlu çocuk var. Kadınların toplumdaki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz? Sonuçta kadını mutlu edecek olanda erkekler, onlara da fazlaca pay düşüyor:)

Toplumların kültürünü şekillendiren kadındır. Çünkü kadın, hem erkeği hem kadını yetiştirendir. Kadınlar; çocuklarını kendine toplumsal olarak biçilmiş rollere göre yetiştirmeye devam ettiği müddetçe de böyle sürüp gidiyor. Bir yandan kızım kalk sofrayı kur, tabakları topla derken diğer yandan “aslan oğlum çay ister misin?” gibi rolleri kanıksatıyoruz. Biyolojik olarak erkek ve kadının farklı olduğu bir gerçek ancak bu eşit olmadığımız anlamına gelmiyor. Bugüne kadar kadın ve erkeğe biçilmiş toplumsal rollerin bilinçli bir şekilde yeniden oluşturulması gerekiyor ki bu arada bence yine kadın ana rolü oynayacak. Ben erkeklerin kadını mutlu etmek gibi bir vazifesi olduğunu düşünmüyorum. Tam tersi de doğru. Herkes önce yetişkin bir birey olarak kendi mutluluğundan sorumludur. Kendi hayatına yön verebilen, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen insanlar bir vazife olarak değil sevginin bir göstergesi olarak birbirini zaten mutlu eder.

 

 Festivale ilgi nasıl peki? Şunu merak ediyorum aslında, hayatlarında mutlu olmak için mi gelenler var yoksa bu konulara ilgisi olanlar mı festivale daha fazla talep gösteriyorlar?

Hepimizin isteği mutlu olmak. Ancak mutluluğu yanlış yerde arar olduk. Tüm bilimsel çalışmalar, araştırmalar mutlu insanların daha başarılı, daha sağlıklı olduğunu gösterdiği gibi mutlu bir hayatın temelini ise samimi dostlukların, yardımlaşmanın, paylaşmanın oluşturduğu aşikar. Ancak öyle bir tempoda, öyle farkındalıktan uzak otomatik pilotta yaşadığımız bir dünya var ki, her şeyi sadece tüketiyor, sohbet masalarında telefonlarımızı elimizden bırakmıyoruz. İnsanı insan yapan nezaket, şefkat, sevgi, iş birliği gibi değerleri hırsa, kabalığa kurban ediyoruz. Mutlu İnsan Zihin Ruh Beden Festivali, zihnen, bedenen ve ruhen sağlıklı ve farkındalığı yüksek, tüm canlılara, var oluşa saygılı,  sevginin, bir olmanın, paylaşmanın önemini bilen bireylerden oluşan bir dünya yaratmaya vesile olmak, topluma bunları hatırlatmak içinyapılıyor. Mutlu İnsan Zihin Ruh Beden Festivali tek dili sevgi, ortak yolu bilim ve akıl olan bir platform. Bu festivalin 5. kez düzenlenmesi ve katılımcıların her yıl katlanarak çoğalması insanların hala mutluluk arayışı içinde olmalarının önemli bir göstergesi. Her yıl farklı konu başlıklarıyla festivali zenginleştiriyoruz. Amacımız, bilim, tıp ve spiritüel dünyanın önde gelen otoritelerini, uzmanlarını ve öncü organizasyonlarını birleştirmek, geniş kitleler ile mutlu bir hayatın yollarını; psikolojiden, kişisel gelişime, nörobilimden tasavvufa, sağlıklı ve doğal beslenmeden yoga, meditasyon gibi uygulamalara kadar zihin, ruh ve beden sağlığına dair güncel bilimsel bilgiyle ve yöntemlerle buluşturmak.

 

 

 Festival program içeriğinizde çok güçlü isimler var. Birazda bu isimlerden bahsedelim. Kimler var ne gibi sürprizler bizi bekliyor?

Bu yıl 5.’si düzenlenecek olan Mutlu İnsan Zihin, Ruh, Beden Festivali’nde hepsi birbirinden değerli hem medikal, hem akademik hem sanat ve spor dünyasından isimler yer alacak. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe denk gelen açılış gününde düzenleyeceğimiz “Mutlu Kadın, Mutlu Dünya” paneli Ahu Özyurt’un moderatörlüğündeDünya Serbest Dalış Şampiyonu Şahika Ercümen, oyuncu Asuman Dabak, Nöropsikolog Prof. Dr. Öget Öktem Tanör ve profesyonel dalgıç ve su altı fotoğrafçısı Ayşegül Dinçkök ve Bennu Gerede’nin katılımıyla gerçekleşecek.

 

Konusunda uzman birçok önemli ismin yer aldığı festivalimizde; Üsküdar Üniversitesi Rektörü psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Uğur Batı, Gen Bilimci Doç. Dr. Korkut Ulucan, Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, Psikiyatrist Dr. Kenan Eren gibi isimleri saymak mümkün

 

Tıp Uzmanı Dr. Ender Saraç, Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli, Oyuncu Şebnem Özinal, OyuncuKalust Şalcıoğlu, Oyuncu Dolunay Soysert, OyuncuMurat Aygen, Makyaj Sanatçısı & Yazar Rıfat Yüzüak, Ayurveda & Nefes Uzmanı Ebru Şinik gibi isimler festival boyunca bizlerle ve ziyaretçilerimizle birlikte olacak diğer isimler…

 

Sanat ve mutluk panelinde Yazar Gülşah Elikbankmoderatörlüğünde Oyuncu Altan Gördüm ve Masalcı Yazar Nazlı Çevik Azazi konuşmacı olacak.

 

Festival her günü çok özel gösterilerle son bulacak. 8 Mart Cuma akşamı Bar Psikoluğu olarak tanınan Psikolog Ferhat Aydın’ın “ Mutluluk Bulaşıcıdır ve Soğan Kokar” isimli stand-up gösterisi olacak.

 

9 Mart Cumartesi akşamı İletişimci, Akademisyen, Yazar Prof. Dr. Uğur Batı “Duygu Mutfağı“ atölyeleriyle, Sağlıklı Yaşam Danışmanı Yeşim Kaya ve Sanatçı Cenk Yüksel kadın erkek ilişkileri ve aşka dair müzikal bir gösteriyle sahne alacak. 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s